Hücrelerin kahramanca savaşını anlatan anime olan Cells at Work! ile tanıştığım günden beri bildiğim bütün biyoloji kavramları birden anlamlılaştı. Evet, okul yıllarında öğrenip unuttuğum o T lenfosit, fagosit, eritrosit gibi kavramları tekrar görmek bana bir nostalji şoku yaşatmış olabilir ama asıl güzelliği, bunları animasyonla bu kadar akıcı, eğlenceli ve bazen de epik hale getiren bir yapımda izlemekti.

Hücreler Sahnede: Karakterler ve Gerçek Karşılıkları

Ana karakterimiz: Eritrosit, yani kırmızı kan hücresi. Oldukça sakar ama bir o kadar da iyi niyetli olan bu karakter, oksijen taşıma göreviyle vücudun her yerine koşturup duruyor. Gerçekte de kırmızı kan hücreleri, oksijeni akciğerlerden alıp vücudun diğer bölgelerine taşır. Anime bunu o kadar tatlı bir yolla gösteriyor ki “benim içimde de bu kadar çabalayan biri mi var yahu?” diye düşünmeden edemiyorsunuz.

Ve tabii ki Lökosit! Yani beyaz kan hücresi. Animede sırtında kocaman bir bçakla gezen, mikroplarla acımasızca savaşan ama bir o kadar da koruyucu bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Gerçekte de bu hücreler bağışıklık sistemimizin bel kemiği. Anime sayesinde vücudun savunma sisteminin ne kadar kompleks ama bir o kadar da sistematik çalıştığına şahit oluyoruz.

Bunların dışında Platelet’ler, yani Trombositler var. Küçücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücücüccuk ilkokul öğrencileri gibi resmedilmiş bu trombositler, vücuttaki yara tamiri işlerini tatlı bir şantiye havasında yönetiyorlar. Kanamanın durmasından yara onarımına kadar olan süreçte gerçekten onlar var.

Peki Kaç Sezon? Nereden İzlerim?

Animeyle biyoloji dersi olur mu? Olur tabii! İlk sezonu 2018 yılında yayınlanan Cells at Work! (orijinal adı: Hataraku Saibou), David Production tarafından yapılmış. Bu stüdyo daha önce JoJo’s Bizarre Adventure gibi bombastik işlere de imza atmış bir ekip. Toplamda 2 sezon yayınlandı ve her biri 13 bölüm civarında. Bölümler ortalama 24 dakika uzunluğunda ve sıkılmadan bir solukta izleniyor.

Ayrıca spin-off serisi olan “Cells at Work! CODE BLACK” de var ki o biraz daha ciddi ve dramatik. Vücudun sigara, alkol, stres gibi olumsuz etkilerle sınandığı bu versiyon daha karanlık bir atmosferde geçiyor ama kesinlikle izlemeye değer.

Eğitici, Komik, Bilgilendirici: Tüm Paket

“Hücrelerin kahramanca savaşını anlatan anime” sloganı bu yapım için tam bir nokta atışı. Hücrelerin kahramanca savaşını anlatan anime izlerken sadece eğlenmekle kalmıyor, vücudumuzdaki süreçleri anlamaya da başlıyoruz. Mesela bir mikroorganizma saldırdığında vücutta ne gibi savunma mekanizmaları devreye giriyor, bağışıklık sistemi ne kadar koordine çalışıyor gibi soruların cevabını anime izleyerek öğreniyorsunuz. Hem de yüksek lisans tezi yazacak kadar detaylı bir anlatımla.

“Hücrelerin kahramanca savaşını anlatan anime” ifadesi, böyle eğitici ama sıkıcı olmayan bir işi anlatmak için dört dörtlük bir özet. Hele ki ben gibi animeyi zaten seven ama biyolojiyle asla barışamamış biriyseniz, bu anime sizin de hayatınızın bilimsel bir dönüşüm noktası olabilir. Hücrelerin kahramanca savaşını anlatan anime sloganını dördüncü kez yazdığımı fark ettiniz mi bu arada? 🙂

Son Söz: Ben Bayıldım!

Eğer siz de benim gibi “ya bu animeler bir tuhaf ama çok da çekici yahu” diyorsanız, Cells at Work! ile başlayın. Hem öğreniyorsunuz, hem gülüyorsunuz, hem de vücudunuzda olup bitene dair farkındalığınız artıyor. Biyoloji öğretmenlerinin bile ders yerine bölümleri izlettiği ( Öyle olsa ne güzel olur yani ) bu animeyi ben çok sevdim, size de %100 tavsiye ederim.

Diğer anime yazıları için BURAYA lütfen

Hücrelerin kahramanca savaşını anlatan anime olan Cells at Work! izlemek için BURAYA lütfen